Kağıt Paralarla Banknotların Zekatı
Kaime ve evrak-ı nakdiye denilen kağıt paralar, istenilen zamanda bankaların nakde çevirdiği ve bedellerinin alınabildiği banknotlar nakit para hükmündedir. Çünkü bunların altın ve gümüş gibi piyasada kullanılması âdet haline gelmiştir. Bunların karşılıkları gerçekten veya hükmen mevcut bulunmaktadır. Bunlar hazır bir mal demektir ve bütünü insanların servetini teşkil etmektedir. Bunlardan yeterince elde bulunduranlar fakir değil, zengin sayılmaktadır. Bunlar sadece bir alacak senedi yerinde değildir. Bunlardan hemen faydalanmak mümkündür. Bunlar birer geçerli para ve değişim vasıtası olarak kabul edilmiştir. Bunlar diğer paralar gibi istenilen zamanda harcanır ve değiştirilerek karşılığında yara sağlanır.
Onun için bunlar, geçerli para ve ticarete malları hükmünde olup kendi başlarına veya diğer altın ve gümüş paralarla veya ticaret malları ile beraber nisap miktarında olunca en az iki yüz dirhem kıymetine denk bulununca, sene sonunda altın veya gümüş ile olan kıymetlerini kırkta biri nispetinde zekata bağlı olurlar. Bu zekat kendi cinslerinden de verilebilir.
Örnek: Kırk liranın zekatı için bir lira zekat verilmesi caizdir. Aynı şekilde, karışım halinde olup altın ve gümüşü az bulunan madeni paralarla sırf bakırdan, nikelden veya deriden yapılarak geçerli durumda olan paralar hakkında da hüküm böyledir.
Eğer bunlar, altın ve gümüş gibi nakit sayılmayıp zekata bağlanmasalar, fakirler zekat nimetinden mahrum olur. Birçok zengin de, servetlerini bu günü kağıt ve madeni paralara bağlayarak zekat gibi büyük bir nimetin sevabından nasipsiz kalmış bulunurlardı. Böylece zekatın farziyetindeki şer'i hikmet de ortaya çıkmazdı.
Bankalara yatırılan ve belli müddetlerde alınabilen ve karşılığında senetleri bulunup başkalarına devredilebilen asıl paralar da, ikrarla, senetle sabit borç paralar hükmündedir. Onun için bunlar da nisap miktarında bulunup üzerlerinden her sene geçtikçe zekata bağlı olurlar.
Hiç yorum yok: